Bilindiği gibi, her yıl 03-09 Kasım tarihleri arasında ülkemizde Organ Bağışı Haftası kutlanmaktadır.
Tedavisi mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, kişi hayatta iken serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına organ nakli denilmektedir.
Ülkemizde organ bağışları, Bakanlığımızın kontrolü ve denetiminde yapılmaktadır. Nakil sayısı bakımından Avrupa’da üst sıralarda yer alan ülkemizde, nakillerin büyük çoğunluğu canlıdan gerçekleştirilmektedir. Organ nakli olmuş hastalarda başarı ve sağ kalım oranı Avrupa’da %85-96 olup, bu oran ülkemizde de Avrupa ile eşdeğer durumdadır.
Ülkemizde nakil yapılabilen organ ve dokular; Kalp ve Kalp kapağı, Karaciğer, Böbrek, Pankreas, Rahim, Akciğer, Kornea, Kemik, Kas Dokusu, Kıkırdak, Tendon, İnce Bağırsak, Yüz ve Saçlı Deri, Ekstremite, Üst Solunum Yolu Organları, Üst Sindirim Yolu Organları olarak sıralanabilir.
Birçok hasta bağışlanmış bir organ için beklerken ölmektedir. Bağışlanmış bir organ başarılı bir nakilden sonra gerçek bir yaşam armağanıdır. Ne yazık ki insan ancak organ alıcısı durumuna gelince organ bağışının önemini fark edebiliyor. Organ bağışı konusuna toplum olarak hassasiyet göstermeli, organ nakli gerektiren hastalıkların her an bizim ve sevdiklerimizin başına gelebileceğini unutmamalıyız.
”Yaşarken de yaşamdan sonra da başkalarına yardım etmek bizim elimizde” bu konuda duyarlı davranmak hepimizin toplumsal sorumluluğudur. Unutmayalım ki; destek olmakta yaşamak kadar güzel bir duygudur.